Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

I amsterdam

Resim
Kac hafta sonudur kosusturma ile gecen gunlerim tabi Lugano'dan bir sonraki hafta sonu da devam etti. Bu sefer onceden aldigim bir biletle, onceden planladigim bir tatili yapmak icin Amsterdam'a gidecektim. Hem Amsterdam'i gormek, hem de arkadasim Maurice'i ziyaret etmek istiyordum. Buse de benimle gelmek isteyince beraber Bergamo Havaalanina dogru yola ciktik. Ama tabi Malpensa'ya gitmemiz gerekiyormus meger! Bergamo'dan Malpensa'ya tuttugumuz taksi de ancak ucusa 5 dakika kala yetisebildigi icin, goz gore gore ucagimizi kacirisimizi seyrettik. Biletimizi degistirip Cuma sabah yerine ogleden sonra orada olmayi planladik. Ama gelin gorun ki o sekiz saat gecmek bilmedi! Uykusuzluk var uyuyalim diyoruz, metal banklar uzerinde donuyoruz. Ucagi kacirarak kendimize yaptigimiz bu iskenceyi ayakta alkislamanizi talep ediyorum! :)) Neyse bir sekilde EasyJet'e adim atip Amsterdam'a gitmeyi basardik. Maurice bizi karsiladi ve bavullarimizi Red Light District...

Misafirim var! Lugano'dayiz..

Resim
Roma'dan geldiiimm, peki yerimde oturdum mu? Tabi ki hayir!!! Bavullarim elimde sabah eve giderken, Basak'cim da Malpensa'ya inmisti bile. Bavullari telasla eve koyup Basak'i almaya gittim bu sefer. Sagolsun eve donuste bir saat kadar uyumama izin verdi de ona etrafi gezdirmek icin enerji toplayabildim. Cuma gunu ona Duomo ve cevresini gezdirdim. Milano'ya gelmek isteyenler icin soyleyeyim; gorulecek yegane yer burasi diyebilirim :). Iyice yorulduktan ve aperatif olarak Basak'in bayildigi "panzerotti"den atistirdiktan sonra aksam yemegimizi, aksamlari en favori yerim olan Navigli'de yedik. Burasi daha once de bahsettigim gibi, nehir kiyisinda, bir suru insanin aksam dolasmaya ciktigi, cafeler ve restoranlarla dolu sevimli bir yer. Zaten sehrin icinden tek su gecen yer olmasi itibariyle, bogaz gibi olamasa da (!) en azindan "oh be su gorduk!" diyip kendimi avutacagim bir mekan olmasindan dolayi kalbimde pek bir ayri yeri var. Buse'ni...

Roma&Vatikan

Resim
Eveeettt, Soverato sonrasi Istanbul... Agustos'un ilk haftasi, soz verdigim gibi is yerinde isleri soyle bir toparlamakla gecti. Sonra yaklasik 3 aydir gormedigim annecim-babacigimin yanina yazliga gittim. Ahhh huzur... Mis gibi deniz, oksijen dolu hava, super yemekler, kahvaltilar, anne-baba kucagi, bazi geceler arkadaslarla birseyler icmenin verdigi keyif, okunan 4 tane kitap... Sonra son hafta Istanbul'da arkadaslarla gorusmeler, donmenin verdigi tatli telaslar... Ve iste yine 2. memlekete donuyoruz.. Ama once biletimiz Roma'dan oldugu icin Buse'mle Roma'da birkac gun kalalim diyoruz. Aslinda ilk hedef Capri olmasina ragmen, o kadar bavulla basa cikamayacagimizi anlayip sıkıstırmayalim istedik. Trastevere denilen yerde kucuk B&B otelimize gittigimizde odanin guzelligi bizi de sasirtiyor. Esyalarimizi birakip biraz dinlenip Trastavere'nin kucuk kafelerinin oldugu yere gidiyoruz. Tas sokaklar, karsilikli cafe ve restoranlar, birbirinden guzel yemek koku...